Kaçış


Serin karanlığıma bir çingene düşerdi 
gökyüzüne birikirdi hazineleri kışın 
dağların dağlarda birikirdi gölgeleri 
ürkütülmüş gölgeler kapımda çoğaldıkça 
yüreğime o tedirgin çocuklarda düşerdi 
kar yürürdü gözlerime tüyden ayaklarıyla 

Kar yürürdü çünkü kar 
o temiz eldiveni gökyüzünün 
tüfengimin ıssızlığını büyütürdü 
bir dönülmez kaçışa uzanırdı çocuklar 
ve o üzünç bitkisi çocuklarda ölürdü 

artık üşümek çince bir çiçektir oralarda 
yolcuların taşıyamadığı bir çiçektir 
çünkü kardan yorulunca biz sıcak sulara 
inip sepet öreriz ve 'gecenin 
uzun ağzı sulardı saksıları' 
ve hala ay dağınık saçlara benzer oralarda 
serçelerin ayaklarına bağladığı karanlık 
kimseyi çağıramaz kendi adıyla.