Aişe bint Muhammed Ali Abdirrahman (1913-1998)
HAYATI VE ESERLERİ
Aişe Abdurrahman, orta halli bir ailenin çocuğu olarak Mısır’ın Dimyat şehrinde dünyaya geldi. “Bintü’ş-Şati” (sahil kızı) lakabıyla tanınan Aişe, küçük yaşta babasından Kur’an-ı Kerim’i ezberledi ve klasik Arap edebiyatına yönlendirildi. Devlet okullarında eğitim görmesine karşı çıkan babasına rağmen, annesi ve büyükbabası Şeyh Muhammed Demehuci’nin desteğiyle eğitimine başladı. Üniversite öncesinde en-Nehda dergisinde şiir ve yazıları yayımlandı. 1933’te bu derginin başyazarlığını ve yönetimini üstlendi. 1939’da Kahire Üniversitesi’nden mezun oldu ve el-Ehram gazetesinde edebi eleştiri yazıları yazmaya başladı.AKADEMİK KARİYERİ VE EVLİLİĞİ
Mezun olduğu üniversitede asistan olarak çalışmaya başlayan Aişe, 1945’te üniversitenin profesörlerinden Emin el-Huli ile evlendi. Huli, onu Kur’an-ı Kerim’in edebi tahliline yönlendirdi. Bu dönemde yaşadıklarını otobiyografisi ʿAle’l-cisr’de anlatan Aişe, Huli ile tanışmasının hayatının dönüm noktası olduğunu belirtir.AKADEMİK BAŞARILARI VE ULUSLARARASI ÇALIŞMALARI
1950’de Ebü’l-Ala el-Maarri’nin şiiri üzerine yaptığı çalışmayla doktor unvanını alan Aişe, 1951’de Aynişems Üniversitesi’nde Arap dili ve edebiyatı profesörü oldu. Uluslararası konferanslara katıldı ve birçok Arap üniversitesinde dersler verdi. 1973’te metin neşri alanında Arap Dili Cemiyeti’nin ödülünü kazandı. Emekli olduktan sonra Fas’ta Karaviyyin Üniversitesi’nde Kur’an çalışmaları üzerine dersler verdi. 1994’te Melik Faysal ödülünü aldı ve 1 Aralık 1998’de vefat etti.ESERLERİ VE İSLAMİ ÇALIŞMALARI
Aişe Abdurrahman, tefsir, hadis, dil ve edebiyat alanlarında birçok eser kaleme aldı. En önemli çalışmaları, Kur’an’ın edebi tahlili üzerine odaklandı. Teracimü seyyidati beyti’n-nübüvve adlı eserinde, Hz. Peygamber’in (SAV) insan üstü bir varlık olarak gösterilmesine karşı çıktı ve şarkiyatçıların bu bilgileri kullanarak İslam’a zarar verdiğini vurguladı. Lugatüna ve’l-hayat adlı eserinde, halk Arapçasını savunan ve Latin harflerinin kullanılmasını öneren yazarları eleştirdi.KUR’AN TEFSİRİNE YAKLAŞIMI
Aişe Abdurrahman, et-Tefsirü’l-beyani li’l-Kurʾani’l-Kerim adlı eserinde Kur’an’ın dil bilimi açısından tahlilini yaptı. Ona göre, Kur’an’ı anlamak her müslümanın göreviyken, tefsir etmek Arapça ve dini ilimlere vakıf olanların işidir. Ayrıca, İsrailiyat’ın tefsir ilmine olumsuz etkilerine dikkat çekti ve bu rivayetlerin Kur’an tefsirini nasıl etkilediğini eleştirdi.ELEŞTİREL YAKLAŞIMI VE TARTIŞMALAR
Aişe Abdurrahman, klasik ve modern tefsir çalışmalarını eleştirmesiyle tanındı. Bu tutumu, bazı ilim adamlarını rahatsız etti ve feministlikle suçlandı. Ancak o, Kur’an’ı ilk muhataplarının anladığı şekliyle anlamayı ve anlatmayı hedefledi. Romanlarında ise genellikle Mısır köylüsünü anlattı ve kendi hayatından izler taşıyan hikayeler kaleme aldı.SIKÇA SORULAN SORULAR
Soru: Aişe
Abdurrahman’ın en önemli eserleri nelerdir?
Cevap: Aişe Abdurrahman’ın en önemli eserleri arasında et-Tefsirü’l-beyani
li’l-Kurʾani’l-Kerim, el-İʿcazü’l-beyani li’l-Kurʾan ve Teracimü
seyyidati beyti’n-nübüvve bulunmaktadır.
Soru: Aişe
Abdurrahman’ın Kur’an tefsirine yaklaşımı nasıldı?
Cevap: Aişe Abdurrahman, Kur’an’ı dil bilimi açısından tahlil
ederek anlamaya çalıştı. Tefsir etme işinin ise Arapça ve dini ilimlere vakıf
olanların görevi olduğunu savundu.
Soru: Aişe
Abdurrahman neden feministlikle suçlandı?
Cevap: Kadın yazarlar arasında öne çıkan bir isim olması ve klasik
kaynakları eleştirmesi nedeniyle feministlikle suçlandı.
Soru: Aişe
Abdurrahman’ın İsrailiyat’a bakışı nasıldı?
Cevap: Aişe Abdurrahman, İsrailiyat’ın tefsir ilmine olumsuz
etkilerine dikkat çekti ve bu rivayetlerin Kur’an tefsirini nasıl etkilediğini
eleştirdi.
Soru: Aişe
Abdurrahman’ın romanlarında hangi temalar işlendi?
Cevap: Romanlarında genellikle Mısır köylüsünün hayatını anlatan Aişe
Abdurrahman, kendi hayatından izler taşıyan hikayeler kaleme aldı.