(1936-2010)
HAYATI VE EĞİTİMİ
Muhammed Abid el-Cabiri, 27 Aralık 1936’da Fas’ın güneydoğusundaki Fecic şehrinde dünyaya geldi. Ana dili Berberice olan Cabiri, Arapça’yı ilkokulda öğrendi. Fransız okulunda eğitim gördü ve Fransızca’yı burada öğrendi. 1956’da liseden mezun olduktan sonra üniversite eğitimi için Şam’a gitti, ancak bir yıl sonra Fas’a dönerek Rabat Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne kaydoldu. 1962’de üniversite eğitimini tamamladı ve bir süre öğretmenlik yaptı. Bu dönemde Fas’ın bağımsızlığı için yapılan gösterilere katıldı ve sol çizgideki Union Nationale des Forces Populaires örgütüne üye oldu.AKADEMİK KARİYERİ VE SİYASİ FAALİYETLERİ
1967’de Rabat V. Muhammed Üniversitesi’ne asistan olarak atanan Cabiri, 1970’te el-ʿAsabiyye ve’d-devle: Meʿalim naẓariyye Halduniyye fi’t-tarihi’l-İslami adlı teziyle doktor unvanını aldı. Bu çalışma, Fas’ta felsefe doktoru unvanını alan ilk akademisyen olmasını sağladı. 1973’te Union Nationale des Forces Populaires örgütü kapatılınca, Union Socialiste des Forces Populaires’in politik bürosuna üye oldu ve bu görevini 1988 yılına kadar sürdürdü. 2002’de emekli olana kadar Rabat Üniversitesi’nde felsefe ve İslam düşüncesi üzerine dersler verdi. 3 Mayıs 2010’da Darülbeyza’da vefat etti.DÜŞÜNCE DÜNYASI VE ESERLERİ
Cabiri, İslam-Arap düşüncesinin kriz içinde olduğunu savundu. Ona göre, bu krizin temel nedeni, İslam-Arap aklının geleneksel yapısının modern dünyada işlevsiz kalmasıydı. Cabiri, İslam-Arap aklını üç bilgi sistemi üzerinden analiz etti: beyani, burhani ve irfani. Bu sistemlerin her birinin kendine özgü işleyiş tarzı ve kuralları olduğunu ileri sürdü.Beyani Sistem: Dil kurallarına dayanır ve Kur’an’ın anlaşılmasını hedefler.
Burhani Sistem: Mantıki akıl yürütmeye dayanır ve felsefi ilimleri temsil eder.
İrfani Sistem: Keşf ve işrak temelli olup irrasyonel bilgiyi içerir.
Cabiri, bu sistemler arasındaki etkileşimlerin İslam düşüncesinde bir krize yol açtığını savundu. Özellikle Gazzali’nin beyan ve irfan sistemlerini birleştirme çabalarının, İslam düşüncesinin rasyonel yönünü zayıflattığını iddia etti.
EPİSTEMOLOJİK KOPUŞ TEZİ
Cabiri, İslam-Arap geleneğiyle bir “epistemolojik kopuş” yaşanması gerektiğini savundu. Bu kopuş, geleneksel yöntemlerin terk edilerek modern dünyaya uygun yeni bir akıl yapısının inşa edilmesini öngörüyordu. Ona göre, bu yeni akıl yapısı, İslam’ın temel maksatlarını dikkate alarak geliştirilmeliydi.KUR’AN TEFSİRİNE YAKLAŞIMI
Cabiri, Kur’an tefsirinde Hz. Peygamber’in (SAV) siretini esas aldı. Surelerin iç bütünlüğünü dikkate alarak, Kur’an’ı indiği dönemin şartlarına göre yorumlamayı önerdi. Ayrıca, Kur’an’ın bilimsel keşiflerle tefsir edilmesine karşı çıktı ve Şatıbi’nin “ma‘hudü’l-Arab” kavramına özel bir vurgu yaptı.ELEŞTİRİLER VE TARTIŞMALAR
Cabiri’nin düşünceleri, birçok eleştiriye maruz kaldı. Bazı düşünürler, onun yapısalcılık ve rasyonalizm gibi Batı kaynaklı yöntemleri yanlış uyguladığını iddia etti. Ayrıca, İslam geleneğini Batı kültürünün baskısı altında yorumladığı ve laikliğe karşı çıkarken demokrasiyi savunması gibi çelişkili tutumları eleştirildi.ESERLERİ
Cabiri’nin en önemli eserleri arasında şunlar bulunmaktadır:Tekvinü’l-ʿakli’l-ʿArabi: Arap aklının oluşumunu analiz eder.
Binyetü’l-ʿakli’l-ʿArabi: İslam-Arap kültürünün akıl yapısını inceler.
el-ʿAklü’s-siyasiyyü’l-ʿArabi: İslam’da siyasal aklı ele alır.
Fehmü’l-Kurʾani’l-hakim: Kur’an’ı nüzul sırasına göre tefsir eder.
SIKÇA SORULAN SORULAR
Soru: Muhammed Abid el-Cabiri’nin en önemli eserleri nelerdir?Cevap: Cabiri’nin en önemli eserleri arasında Tekvinü’l-ʿakli’l-ʿArabi, Binyetü’l-ʿakli’l-ʿArabi ve Fehmü’l-Kurʾani’l-hakim bulunmaktadır.
Soru: Cabiri’nin İslam-Arap aklına yaklaşımı nasıldı?
Cevap: Cabiri, İslam-Arap aklını beyani, burhani ve irfani olmak üzere üç bilgi sistemi üzerinden analiz etti ve bu sistemlerin modern dünyada işlevsiz kaldığını savundu.
Soru: Cabiri’nin epistemolojik kopuş tezi nedir?
Cevap: Cabiri, İslam-Arap geleneğiyle bir epistemolojik kopuş yaşanması gerektiğini savunarak, geleneksel yöntemlerin terk edilip modern dünyaya uygun yeni bir akıl yapısının inşa edilmesini önerdi.
Soru: Cabiri’nin Kur’an tefsirine yaklaşımı nasıldı?
Cevap: Cabiri, Kur’an’ı Hz. Peygamber’in (SAV) sireti eşliğinde ve surelerin iç bütünlüğünü dikkate alarak tefsir etmeyi önerdi.
Soru: Cabiri’nin düşünceleri neden eleştirildi?
Cevap: Cabiri’nin düşünceleri, Batı kaynaklı yöntemleri yanlış uyguladığı, İslam geleneğini Batı kültürünün baskısı altında yorumladığı ve çelişkili tutumlar sergilediği gerekçesiyle eleştirildi.