Hud b. Muhakkem el-Hevvari (ö. 280/893 civarı)
Hud
b. Muhakkem el-Hevvari, 220’den (835) önce, günümüz Cezayir’inin kuzeydoğusunda
yer alan Hevvare bölgesindeki Cebelievras’ta dünyaya gelmiştir. Onun hayatına
dair kaynaklarda oldukça sınırlı bilgiler bulunmaktadır. Babası Muhakkem
hakkında farklı kaynaklarda Muhkim veya Muhakkim isimlerine de rastlanırken,
nisbesi Hüvvari şeklinde de belirtilmektedir.
Cebelievras
halkının büyük çoğunluğu gibi, I. (VII.) yüzyılın sonları ile II. (VIII.)
yüzyılın başlarında Müslüman olan Hevvareliler arasında Sünni Melile kabilesi
haricindeki topluluklar, Hariciliğin bir kolu olan İbazıyye mezhebini
benimsemiştir. Hud b. Muhakkem el-Hevvari, ilk eğitimini kadı olan babasından
almış, Kur’an’ı ezberleyerek dini bilgisini ilim meclisleri ve ders
halkalarında geliştirmiştir. Babası, adaleti, isabetli kararları, doğruluğu,
takvası ve sağlam karakteriyle tanınan bir şahsiyetti. İbazıyye kaynaklarına
göre, Muhakkem, Rüstemiler döneminde, İbazıyye’nin üçüncü imamı Ebu Said Eflah
b. Abdülvehhab’ın (823-872) yaşadığı dönemde varlık göstermiştir.
Hevvari’nin
bir süre Cebelievras bölgesinde kaldıktan sonra dönemin ilim merkezlerinden
olan Kayrevan ve Tahert’e gittiği tahmin edilmektedir. Bu şehirlerde ilim
adamları, ilim halkaları oluşturarak eğitimlerini sürdürmekteydi. Ayrıca,
burada farklı İslam mezheplerine mensup edipler ve alimler de bulunuyordu. Hevvari’nin
bu merkezlerde bulunması, ilmi kişiliğinin gelişimine büyük katkı sağlamış ve
mezhepler arasındaki tartışmalara katılmasını mümkün kılmıştır.
Hud
b. Muhakkem el-Hevvari’nin yaklaşık 280 (893) yılında vefat ettiği
düşünülmektedir. Kaynaklarda, onun altıncı tabaka alimlerinden biri olduğu
konusunda ittifak vardır. Hevvari’ye göre iman, kalp ile tasdik, dil ile ikrar
ve bedenen amel etmekten ibarettir. Kalben tasdik edip, amellerini yerine
getirmeyen kimse büyük günah işlemiş sayılır ve ebediyen cehennemde kalır.
Kur’an’daki müteşabih ayetleri, Allah’ın ilmine havale etmek gerektiğini
savunmuş olsa da, yer yer te’vil yoluna da başvurmuştur.
HUD B. MUHAKKEM EL-HEVVARİ’NİN TEFSİRİ
Hevvari’nin
bilinen tek eseri, Tefsiru Kitabillahi’l-ʿAziz olup, İbazıyye mezhebine
ait günümüze ulaşan en eski tefsir örneğidir. Mevcut yazma nüshaları XI.
(XVII.) yüzyıldan öncesine gitmemekle birlikte, farklı İbazi kabilelerin bu
eserin bir nüshasına sahip olmak için savaşmayı göze aldıkları rivayet edilir.
Bu durum, eserin dönemi içerisinde oldukça tanınıp takdir edildiğini
göstermektedir.
Tefsiri
tahkik eden araştırmacılar, eserin büyük ölçüde, Kuzey Afrika’ya tefsir ilmini
taşıyan Yahya b. Sellam’ın eserine dayandığını belirtmiştir. Şerifi’nin yaptığı
incelemeye göre, Hevvari, Yahya’nın tefsirini kendi mezhebine uygun hale
getirerek düzenlemiş ve isnadları kısaltmıştır. Günümüze yalnızca üçte biri
ulaşan Yahya b. Sellam’ın tefsirinin büyük bir kısmını içermesi bakımından Hevvari’nin
eseri özel bir önem taşımaktadır.
Bu
tefsir, sadece bir rivayet tefsiri olmanın ötesinde, kelami ve fıkhi meseleler
açısından İbazıyye mezhebinin görüşlerini de yansıtmaktadır. Kaynaklarda,
eserde İsrailiyat’a sıkça yer verildiği belirtilmiştir. İlk defa Umman’da
basılan eser, daha sonra bilimsel bir neşir çalışmasıyla yeniden
yayımlanmıştır. Şerifi, Hevvari’nin tefsirinde geçen bazı ifadelerden yola
çıkarak onun EhadiSü’z-zekat ve Sünenü’s-salat adlı iki eserinin
daha bulunabileceğini ileri sürse de, bu eserlerin varlığına dair kesin bir
kayıt bulunmamaktadır.
Hevvari’nin tefsiri üzerine çeşitli akademik çalışmalar yapılmış olup, bu alanda doktora ve yüksek lisans tezleri hazırlanmıştır. Özellikle, Hud b. Muhakkem el-Hevvari ve Tefsirindeki Yöntemi adlı çalışma, bu alandaki önemli araştırmalardan biridir.
SIKÇA SORULAN SORULAR
Soru:
Hud b. Muhakkem el-Hevvari hangi mezhebe mensuptur?
Cevap: Hevvari, İbazıyye mezhebine mensuptur ve tefsirinde bu mezhebin
görüşlerine yer vermiştir.
Soru:
Hevvari’nin en önemli eseri nedir?
Cevap: Bilinen en önemli eseri Tefsiru Kitabillahi’l-ʿAziz olup,
günümüze ulaşan en eski İbazıyye tefsirlerinden biridir.
Soru:
Hevvari’nin tefsiri hangi alimin eserine dayanır?
Cevap: Eserin büyük ölçüde, Yahya b. Sellam’ın tefsirine dayandığı ve bu
eserin kısaltılarak düzenlendiği düşünülmektedir.
Soru:
Hevvari hangi dönemde yaşamıştır?
Cevap: 220’den (835) önce doğmuş olup, yaklaşık 280 (893) yılında vefat
ettiği tahmin edilmektedir.
Soru:
Hevvari’nin tefsiri neden önemlidir?
Cevap: Rivayet tefsiri olmasının yanı sıra, kelami ve fıkhi
içerikleriyle İbazıyye mezhebinin tefsir anlayışına ışık tutmaktadır.