Ebu Muhammed Sehl b. Abdillah b. Yunus b. İsa b. Abdillah b. Refi‘ et-Tüsteri (ö. 283/896)
Sehl
et-Tüsteri, 203 (818) yılında İran’ın güneybatısında, Huzistan eyaletinin
Tüster (Şüster) şehrinde dünyaya gelmiştir. Kaynaklarda doğum tarihi olarak 200
(815) ve 201 yılları da zikredilmektedir. Ailesi hakkında çok az bilgi
bulunmakta olup, yalnızca bir oğlunun olduğu kaydedilmiştir. Hayatı hakkındaki
bilgiler daha çok menkıbe niteliğindedir. Çocuk yaşta tasavvufa yönelmesi,
dayısı Muhammed b. Sevvar’ın teşvikiyle olmuştur. On üç yaşında Basra’ya
giderek ilmi araştırmalar yapmış, tatmin edici cevaplar alamayınca 216 (831)
yılı civarında Abadan’a geçmiştir. Burada Ebu Habib Hamza b. Abdullah el-Abbadani’den
aldığı bilgilerle ilmi gelişimini sürdürmüştür.
Muhtemelen
219 (834) yılında hacca gitmiş ve bu sırada Zünnun el-Mısri ile tanışmıştır. Huzistan
bölgesindeki siyasi karışıklıklar nedeniyle 263 (877) yılında Basra’ya
yerleşmek zorunda kalmıştır. Bazı kaynaklarda bu göçün dini ve mezhebi
nedenlerden kaynaklandığı belirtilmektedir. “Kulun her nefeste tövbe etmesi
farzdır” sözü nedeniyle fıkıh alimlerinin tepkisini çekmiş ve bu nedenle memleketinden
ayrılmak zorunda kalmıştır. Sehl et-Tüsteri, Muharrem 283’te (Mart 896)
Basra’da vefat etmiştir.
TASAVVUFA KATKILARI VE ÖĞRENCİLERİ
Sehl
et-Tüsteri, kelam ve tefsir alanında bilgi sahibi olmasına rağmen tasavvufi
kimliğiyle tanınmıştır. Çetin bir riyazet ve zühd hayatı yaşamış, “sufilerin
şeyhi” unvanıyla anılmıştır. Vera‘ ve takva sahibi bir şahsiyet olarak bilinen
Tüsteri, şefkatli yaklaşımı ve az konuşup çok düşünmesiyle dikkat çekmiştir.
Tasavvuf anlayışını şu yedi ilke çerçevesinde özetlemiştir:
- Kur’an’a
sarılmak,
- Sünnete uymak,
- Helal lokma
yemek,
- Eziyetten
kaçınmak,
- Günahlardan uzak
durmak,
- Tövbeyi sürekli
hale getirmek,
- Hakları yerine
getirmek.
Sehl
et-Tüsteri’nin en meşhur öğrencilerinden biri Hallac-ı Mansur’dur. Hallac, on
altı yaşında iken iki yıl boyunca onun yanında bulunmuştur. Diğer öğrencileri
arasında Ebu Muhammed el-Ceriri, Ebü’l-Hasan el-Müzeyyin ve Ebu Yusuf es-Siczi
bulunmaktadır. İbn Salim, en sadık müridi olarak bilinmekte ve hocasının
tasavvufi öğretilerini aktarmaktadır
ESERLERİ VE TEFSİRDEKİ ROLÜ
Sehl
et-Tüsteri’ye Sehliyye adıyla bir tasavvuf ekolü nispet edilmiştir. Bu
ekol zamanla farklı kollara ayrılmış, bunlardan biri Hevvariyye, diğeri ise Salimiyye
olarak anılmıştır. Salimiyye ekolü özellikle Malikiler arasında yayılmış ve Ebu
Talib el-Mekki gibi mutasavvıfları etkilemiştir.
Sehl
et-Tüsteri’nin mezhebi kimliği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Abdülkahir
el-Bağdadi onu Sünni mutasavvıflar arasında sayarken, çağdaş bazı
araştırmacılar Hanefi mezhebine mensup olabileceğini iddia etmiştir. Ancak Maliki
olma ihtimali daha kuvvetlidir. Tefsirindeki bazı yorumları nedeniyle çeşitli
eleştiriler almıştır.
BAŞLICA
ESERLERİ
Sehl
et-Tüsteri’ye birçok eser nispet edilmekle birlikte bunların doğrudan onun
tarafından kaleme alınıp alınmadığı kesin değildir. Başlıca eserleri şunlardır:
- Tefsirü’l-Kurʾani’l-ʿAziz
(Tefsirü’t-Tüsteri): İşari tefsir türündedir. Şifahi
olarak nakledilmiş ve Ebu Bekr Muhammed b. Ahmed el-Beledi tarafından
yazıya geçirilmiştir. İlk defa 1326 yılında Kahire’de yayımlanmış, daha
sonra Beyrut’ta neşredilmiştir.
- el-Muʿaraża
ve’r-red ʿala ehli’l-fırak: Çeşitli
fırkaların görüşlerini eleştirir. Köprülü Kütüphanesi’nde bir nüshası
bulunmaktadır.
- Risale fi’l-huruf: Harflerin sembolik anlamlarını açıklayan bir eserdir.
- Kelamü Sehl b. ʿAbdillah et-Tüsteri: Tasavvufi öğretilerini içeren bir eserdir.
SIKÇA SORULAN SORULAR
Soru:
Sehl et-Tüsteri hangi mezhebe mensuptur?
Cevap: Bazı kaynaklara göre Hanefi olduğu iddia edilse de, genel kanı
onun Maliki olduğudur.
Soru:
En önemli öğrencisi kimdir?
Cevap: En ünlü öğrencisi Hallac-ı Mansur’dur. Hallac, iki yıl boyunca
onun yanında tasavvuf eğitimi almıştır.
Soru:
En bilinen eseri nedir?
Cevap: Tefsirü’t-Tüsteri adlı eseri en önemli eserlerinden
biridir ve işari tefsirler arasında önemli bir yere sahiptir.
Soru:
Tasavvuftaki temel ilkeleri nelerdir?
Cevap: Kur’an’a sarılmak, sünnete uymak, helal lokma yemek, eziyetten
kaçınmak, günahlardan uzak durmak, tövbe etmek ve hakları yerine getirmek gibi
yedi temel prensibe dayanmaktadır.
Soru:
Sehl et-Tüsteri neden Basra’ya göç etmek zorunda kaldı?
Cevap: Fıkıh alimleriyle yaşadığı fikir ayrılıkları ve dini inançları
nedeniyle Basra’ya gitmek zorunda kalmıştır.